100 yılı aşan rekabetin yeni perdesi Tüpraş Stadyumu’nda açılıyor.
Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi, sadece puan değil; karakter meselesi.
Ve sarı lacivertli camiada herkesin cümlesi aynı: “Bu kez farklı olacak.”
Sezona Mourinho’yla başlayıp Tedesco’yla yeni bir kimlik kazanan Fenerbahçe, 10 haftada yenilgi yüzü görmeden 22 puan topladı. Oyun planı daha sabırlı, daha akıllı.
Topa sahip olma oranlarında ligin zirvesindeler.
Ama asıl fark, mental güçte.
Artık bu takım geri düşse de paniklemiyor, deplasmanda da gol kokluyor.
Sarı lacivertlilerin sahaya çıkacağı kadro iddialı:
Ederson; Semedo, Skriniar, Oosterwolde, Levent; Alvarez, Nene, İsmail; Asensio, Kerem, En-Nesyri.
Kâğıt üzerinde bile “şampiyonluk omurgası” diye bağırıyor.
Asensio son haftalarda üretkenliğin merkezi. Kerem’le birlikte çizgiden merkeze kaydığında Fenerbahçe’nin temposu iki katına çıkıyor. En-Nesyri ise bu oyunun finali; 6 gollü performansıyla Tedesco’nun en güvendiği isim.
O sadece golcü değil, rakibi sindiren bir enerji.
Beşiktaş cephesinde Sergen Yalçın rüzgârı var ama oyun hâlâ oturmuş değil. Cengiz Ünder form tutsa da savunma hattı kolay çözülüyor. Özellikle orta blokta Ndidi ve Orkun ikilisinin arkasına atılan toplar, Fenerbahçe gibi tempolu takımlar için davetiye niteliğinde.
Ve unutmayalım:
Beşiktaş, son 5 derbinin 3’ünde kırmızı kart gördü.
Eksik kalırsa bu kez o “ruh” yetmeyebilir.
Fenerbahçe’nin rakibine 3 maç üst üste gol atamadan kaybettiği son dönem 1987’deydi.
38 yıl sonra o istatistik de tarihe karışmak üzere.
Tedesco’nun planı net:
İlk 20 dakikada baskı, topa hükmeden bir merkez ve Asensio’nun yaratıcılığıyla Beşiktaş’ı hataya zorlamak.
Bu derbi, Fenerbahçe için sadece 3 puan değil, bir mesaj maçı.
“Biz buradayız” mesajı.
Şampiyonluk yarışında ses getirecek bir adım.
2 Kasım Pazar gecesi, Tüpraş Stadyumu’nda düdük çaldığında, tribünler başka, yürekler başka atacak.
Ama biz biliyoruz...
Bu hikâyenin sonunda sarı lacivert sayfalar yazılacak.
💛💙
— Fener Media / Serdar Sezen
