Başkan Sadettin Saran ve yönetim kurulu üyeleri maçı tribünden takip etti. Karşılaşma öncesinde ise güzel bir an yaşandı: Sarı-lacivertli formaya yıllarca emek vermiş Sertaç Şanlı’ya, Takım Menajeri Cenk Renda tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Taraftarın alkışları arasında, “sarı miras”a yakışır bir veda oldu o an.
Maça Jantunen, Wilbekin, Hall, Colson ve Birch beşiyle başlayan Fenerbahçe, ilk çeyrekte dengeyi korusa da ikinci çeyrekle birlikte oyunun kontrolünü tamamen rakibine bıraktı. Soyunma odasına 31-46 geride giden temsilcimiz, üçüncü periyotta da Dubai’nin ritmini kesemedi. Özellikle Davis Bertans’ın dış atışları farkı iyice açtı, son çeyrek sadece formaliteye döndü.

Skor tablosu can yakıcıydı ama mücadele eden birkaç isim vardı: Colson ve Baldwin 12’şer sayıyla takımın en üretken isimleri oldular. Hall 10 sayı, Wilbekin 7 sayı üretti ama genel olarak Fenerbahçe’nin oyununda akış, sertlik ve enerji eksikti.
Maçın çeyrekleri de bu tabloyu doğruluyor zaten:
1. Çeyrek: 20-25
2. Çeyrek: 11-21
3. Çeyrek: 17-25
4. Çeyrek: 22-21
Kısacası, Ülker’de sarı-lacivertli tribünler bu kez alkıştan çok iç çekti. Ama EuroLeague uzun bir maraton… Yenilgi ağır olsa da, dersleriyle birlikte gelirse kıymetlidir.
Şimdi gözler, 16 Ekim Perşembe akşamı yine Ülker’de oynanacak Bayern Münih karşılaşmasında. Taraftarın tek isteği belli: Bu kez takımını o eski “Fenerbahçe Basketbolu”yla izlemek. Mücadele, sertlik, ruh…
Çünkü bu forma, her zaman ayağa kalkmayı bilir.
Kaynak: Fenerbahçe Resmi İnternet Sitesi